Hasan Cemal’den ‘Yetmez ama evet’ açıklaması: Bu kadarını tahmin edemezdim
Yeşil Sol Parti milletvekili adayı Hasan Cemal, 2010 Referandumunda ‘Yetmez ama evet’ tavrıyla ilgili kendisine yöneltilen eleştirilere ilişkin açıklama yaptı. Anayasa değişikliğinin demokratik olduğunu kaydeden Cemal, bundan sonraki gelişmeleri öngöremediğini söyledi. Cemal, “Evet ama yetmez” diyenlere düşmanlık yaratıldığını belirterek, “Bu büyük bir haksızlıktır, bu siyasi bir operasyondur” dedi.
T24’ten Candan Yıldız’ın sorularını yanıtlayan Cemal, şunları söyledi:
“Evet’e baktığınız zaman yetmez ama ince bir nokta var. Gözden kaçıyor. O noktada bu kapsamlı anayasa değişikliğinin olumlu birçok maddesi vardı. Bu anayasa değişikliği Venedik Komisyonu tarafından demokrasiye uygun bulundu. Avrupa Konseyi ilan edildi.Aslında demokrasiye uygundu.Orada bu yasa çıktıktan sonra Anayasa Mahkemesi’ne götürüldü ve Anayasa Mahkemesi’nde çok kritik bir karar iptal edildi.
Bu kritik kararın iptal edilmesinin ardından orada işler çığrından çıktı. Nitekim Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Erdoğan hükümetinin istediği Fetullahçılar ve kişilerle doldu. Burada en çok Fetullahçıların işine geliyor. Bunun getirdiği tüm sonuçları kabullenmek artık mümkün değil. Bunu bu kadar net bir şekilde öngörmek mümkün değildi. Ancak bu madde Avrupa Konseyi Venedik Kurulu tarafından Anayasa Mahkemesi’ne sunulmuş, ‘Evet demokrasi budur. Seçim organlarını ve seçim tabanını genişletir. O yüzden ‘Demokratiktir’ denmesine onay verdiler.
Ama Anayasa Mahkemesi’ndeki bu değişiklikle birlikte kötü niyetli kişiler tarafından kullanılmaya başlandı. Bu gerçekten çok fazla zarara neden oldu. Bunu öngörmek mümkün müydü? Herkes bunu öngördü mü? Bilmiyorum ama tahmin edemedim. Bunun olacağını tahmin etmemiştim.
‘BÜYÜK HAKSIZ, SİYASİ OPERASYON’
Ancak şunu da söylemek gerekir ki ‘yetmez ama evetçiler’ öyle bir düşmanlık yarattı ki Erdoğan’ı sandıkta iktidara getirdiler. Erdoğan’ın Türkiye’de hukuku, demokrasiyi, özgürlüğü yok eden tavırlarına güya biz sebep olduk; ‘Yetmez ama evet’ oyu verenler. Bu büyük bir haksızlıktır, bu siyasi bir operasyondur. Erdoğan’ı bu konularda ve bu yönleriyle desteklesem de Türkiye’de Erdoğan’a en sert yazan gazetecilerden biriyim. Bütün bunları demokrasi için yazdım. O dönemdeki dayanağım bu tür bir siyah beyaz takviyesi değildi. Desteklerken bazı konularda çok sert eleştirilere devam ettim. Sonra hep eleştirdim.” (HABER MERKEZİ)